Ozan Ali Emin, eylül ayından itibaren Kırcaali bölgesinde gönüllü olarak saz çalma dersleri verme tekliflerine açık olduğunu bildirdi. Derslerin halk kültür evlerinin çatısı altında gerçekleşebileceğini belirtti. Saz hocası daha çok çocuklar arasında aranılan meraklılara diğer yaş gruplarından da arzu edenlerin katılabileceklerini ekledi. Ozan, bu girişimle ilgili teklifin ilk önce Stremtsi (Göklemezler) köyünde Halk Kültür Evi Sekreteri Gülser Halil tarafından geldiğini açıkladı.
Bu sebeple Ali Emin’i daha yakından tanıma arzusuyla aşağıdaki kısa söyleşiyi
sunuyoruz.
- Sayın Emin, kısaca
kendinizden bahseder misiniz?
- Tabii ki. 06.05.1951’de Ardino’ya bağlı Yabılkovets (Elmalı) köyü doğumluyum.
İlk ve orta öğrenimi köyde gördüm. Çocuk yaşta babamı kaybettim, yetim kaldım. Maddî sıkıntılara rağmen
Smolyan’da (Paşmaklı) şehrinde Mobilyacılık
Lisesi’ni bitirdim. Bulgarlaştırma süreci esnasında Kadriye Latifova Tiyatrosu sanatçısı
Beysim Şen’le Rusya’ya gidip orada 4 yıl çalıştık. Dönüşte demokrasi gelmişti.
HÖH ve halkımızın yardımıyla bölgede Türk folklor ekiplerinin kurulmasına katkımız oldu. 13 yılımı bu
davaya adadım. Katıldığım festivallerde ödül kazandım ve en önemlisi halkımızın
sevgi ve alkışını.
-Müzik çok ender bir
sanat. Ona nasıl gönül verdiniz?
- Müzikle büyüdüm. Rahmetli babam mızıka çalardı. Onu kaybedince 8.sınıfta ilk
defa elime saz aldım. Rusya’dayken aileme duyduğum hasreti sazımla paylaştım.
Orada da Türkçe yasaktı. Dostum Beysim ile sazlarımızı vura vura inşaat
binaları mahzenlerinde Azerî iş arkadaşlarla sabahı karşılıyorduk. Her türlü
saz çalmayı ve yapmayı öğrendim. Lüleburgaz’da 3 yıl müzisyenlik yaptım, bir
grup çocuk yetiştirdim.
- Her ozan gibi siz de
şiir dünyasında yaşıyorsunuz. Yaratıcılığınız ne durumda?
- İlk şiirimi zorla isim değiştirme
kampanyası sırasında yazdım. Şu anda
elimde hâla kitap halinde dünya yüzü görmemiş 60 şiir ve 51 kendi yazdığım mani
bulunuyor. En büyük hayalim şiirlerime beste yaratıp türkü haline getirmektir.
- Bulgaristan’da Türk
azınlığı olarak kültürümüzü yaşatma yükümlülüğümüz var. Bu yönde sizce ne
yapılmalı?
- Halkımız bir olup diline ve kültürüne sahip çıkmalı. Eli saz tutan herkes
ustalığını gelecek nesillere aktarmalı. Gençler Bulgaristan Türk yaratıcılığını
tanımalı. Buna da ilk önce yerli yaratıcılardan başlanmalı. Her çocuk ana dilini
mutlaka okumalı, çünkü bir azınlığın dili yediği bir lokma gibi. Dinimizi de
iyi bilmeliyiz. Türkçe eserler basan daha çok yerel ve ulusal yayın araçları
olmalı. Bu arada bu söyleşi aracılığıyla başta Kırcaali Haber olmak üzere
şiirlerimi yayınlayan bütün gazetelere teşekkür etmek istiyorum.
Söyleşi: Resmiye MÜMÜN
31 Temmuz 2009, Kırcaali Haber Gazetesi sitesi
Ağustos 2009, Kırcaali Haber Gazetesi
Няма коментари:
Публикуване на коментар