неделя, 7 август 2022 г.

Ali Emin Saz Çalma Dersleri Verme Teklifleri Bekliyor





Ozan Ali Emin, eylül ayından itibaren Kırcaali bölgesinde gönüllü olarak saz çalma dersleri verme tekliflerine açık olduğunu bildirdi. Derslerin halk kültür evlerinin çatısı altında gerçekleşebileceğini belirtti. Saz hocası daha çok çocuklar arasında aranılan meraklılara diğer yaş gruplarından da arzu edenlerin katılabileceklerini ekledi. Ozan, bu girişimle ilgili teklifin ilk önce Stremtsi (Göklemezler) köyünde Halk Kültür Evi Sekreteri Gülser Halil tarafından geldiğini açıkladı.

Bu sebeple Ali Emin’i daha yakından tanıma arzusuyla aşağıdaki kısa söyleşiyi sunuyoruz.

Sayın Emin, kısaca kendinizden bahseder misiniz?
- Tabii ki. 06.05.1951’de Ardino’ya bağlı Yabılkovets (Elmalı) köyü doğumluyum. İlk ve orta öğrenimi köyde gördüm. Çocuk yaşta babamı kaybettim,
yetim kaldım. Maddî sıkıntılara rağmen Smolyan’da (Paşmaklı) şehrinde Mobilyacılık Lisesi’ni bitirdim. Bulgarlaştırma süreci esnasında Kadriye Latifova Tiyatrosu sanatçısı Beysim Şen’le Rusya’ya gidip orada 4 yıl çalıştık. Dönüşte demokrasi gelmişti. HÖH ve halkımızın yardımıyla bölgede Türk folklor ekiplerinin kurulmasına katkımız oldu. 13 yılımı bu davaya adadım. Katıldığım festivallerde ödül kazandım ve en önemlisi halkımızın sevgi ve alkışını.


-
Müzik çok ender bir sanat. Ona nasıl gönül verdiniz?
- Müzikle büyüdüm. Rahmetli babam mızıka çalardı. Onu kaybedince 8.sınıfta ilk defa elime saz aldım. Rusya’dayken aileme duyduğum hasreti sazımla paylaştım. Orada da Türkçe yasaktı. Dostum Beysim ile sazlarımızı vura vura inşaat binaları mahzenlerinde Azerî iş arkadaşlarla sabahı karşılıyorduk. Her türlü saz çalmayı ve yapmayı öğrendim. Lüleburgaz’da 3 yıl müzisyenlik yaptım, bir grup çocuk yetiştirdim.

Her ozan gibi siz de şiir dünyasında yaşıyorsunuzYaratıcılığınız ne durumda?
- İlk şiirimi
zorla isim değiştirme kampanyası sırasında yazdım. Şu anda elimde hâla kitap halinde dünya yüzü görmemiş 60 şiir ve 51 kendi yazdığım mani bulunuyor. En büyük hayalim şiirlerime beste yaratıp türkü haline getirmektir.

Bulgaristan’da Türk azınlığı olarak kültürümüzü yaşatma yükümlülüğümüz var. Bu yönde sizce ne yapılmalı?
- Halkımız bir olup diline ve kültürüne sahip çıkmalı. Eli saz tutan herkes ustalığını gelecek nesillere aktarmalı. Gençler Bulgaristan Türk yaratıcılığını tanımalı. Buna da ilk önce yerli yaratıcılardan başlanmalı. Her çocuk
ana dilini mutlaka okumalı, çünkü bir azınlığın dili yediği bir lokma gibi. Dinimizi de iyi bilmeliyiz. Türkçe eserler basan daha çok yerel ve ulusal yayın araçları olmalı. Bu arada bu söyleşi aracılığıyla başta Kırcaali Haber olmak üzere şiirlerimi yayınlayan bütün gazetelere teşekkür etmek istiyorum.


SöyleşiResmiye MÜMÜN

31 Temmuz 2009, Kırcaali Haber Gazetesi sitesi

Ağustos 2009, Kırcaali Haber Gazetesi 

Няма коментари:

Публикуване на коментар