неделя, 17 септември 2023 г.

Türkçe Öğretmenleri Ana Dili Eğitimini Şartlara Bağlıyor




Son zamanlarda görünеn о кi, hükümetin reformları arasında Bölge Eğitim Müfettişliklerini kapsayan yapısal değişiklikler de var. Ve şimdi Ana Dili veya Türkçe müfettişi diye biri yok, çünkü bu görev yabancı dil müfettişine verildi. Bu durum belki Ana Dili dersinin gittikçe daha az öğrenci tarafından tercih edildiğinden kaynaklanıyor. Son hükümet kararlarına göre Ana Dili seçmeli ders olarak genel okul programı dışında gerçekleştiriliyor. Türkçe öğretmenleri hala 18 yıldır kullanılan eski ders kitaplarıyla çalışıyorlar. Özellikle Bulgaristan, (Avrupa Birliği) AB üyesi olunca Türkçe yabancı dillerden sonra tercih edilmeye devam ediyor.   

Bu konu hakkında emekli Türkçe öğretmeni  Sabri Bakkal ile görüştük. Kendisi Kırcaali bölgesinde 27 yıl Türkçe öğretmenliği yapmış, müdür ve eğitmen olarak da okulda toplam 42 sene çalışmıştır.   

-Sayın Bakkal, sizce neden çocuklarımız çoğunlukta Ana Dili’ni okumuyorlar? 

-Benim tahminime göre, Türkçe eğitimi tercihi konusunda şartlar velileri zorluyor. Yoksa bence Ana Dili’ni okumak istemeyen çocuk yok. Bulgaristan’da doğru dürüst bir Ana Dili öğretimi gerçekleştirmek için gereken istemler yaratılmış değil. Eskiden özel Türkçe okullar vardı. Tabii ki, şimdi devir değişti. Bazı ebeveynler dijital çağ sayesinde Türkçe tv kanallarının izlenilmesini Ana Dili konusunda çocuklarına yeterli kabul ediyorlar. Bir de  program dışı ders çalışmaları öğrencilere ağır geliyor. Üstelik aynı zamanda diğer ana derslerden hazırlık yapmaları gerekiyor. Özellikle kasabalarda büyük okullarda durum çok kötü. Orada belirli sayıda dilekçe toplanılmadığından Türkçe okumak isteyen öğrencilere öğretmen sağlanılmıyor. İyi ki Türkler’in yoğun olduğu yerleşim yerlerinde hala Ana Dili okunuyor. Bu da ancak belediyelerin programı onaylayıp bütçe sağlamalarıyla mümkün oluyor. 

-Peki bu sorun nasıl çözülecek? 

-Bence Türkçe zorunlu ders kategorisine geçmeli, çünkü Ana Dili eğitimi diğer dillerin öğrenilmesine zemin oluşturur. Tabii ki, bunlardan en önemlisi çocuklarımız için resmî dil olan Bulgarca. Bunun için her okul özel ders programı hazırlamalı. Ülkemizde Türkçe öğretmeni sorunu yok, fakat acilen yeni ders kitapları ve araçlara ihtiyaç duyulmaktadır. 

-Ana dili öğrenilmeden diğer diller öğrenilemez dediniz. Demek Türkçe’miz çok önemli? 

 - Türk ulusunun babası ulu önder Mustafa Kemal Atatürk demiş ki, “Dille millî duygu arasında sıkı bir bağlılık vardır. Kendi benliğini kaybeden başkalarına gıda olur.” Tercüme edersek, kendi dilini ne kadar çok iyi bilirsen o kadar milletine bağlısın, sözü ortaya çıkıyor. Yani Türk varlığımızı ayakta tutabilmemiz için kültürümüzü yaşatmalıyız. Bunu da önce dilimize, sonra örf, âdet ve dinimize sahip çıkmakla başaracağız. Namık Kemal ise “Edebiyatsız millet, dilsiz insan kabilindendir” diyor. Çocuklarımız Türkçeyi bilmedikçe ulvî, yani üstün, güzel duyguları dile getirmekten mahrum kalıyorlar. Oysa Türkçemiz en eski dillerden biri olup sağlam, kati kurallara sahiptir. Bunlardan ayırt edici özelliği ünlü ve de ünsüz ses uyumudur ki bu durum Türkçe’mizin ahengini doğurur. Dikkatimi çeken başka bir husus da gençlerimizin naziklik, incelik, zerafet anlamı taşıyan ifadeleri kullanmamaları, çünkü onları bilmiyorlar. İnsanî konulardaki fikirlerini geliştirmek için bol bol Türk Edebiyatı’nın dahilerini okumalarını tavsiye ederim. Mesela Mehmet Akif Ersoy, Halit Ziya Uşaklıgil, Ömer Seyfettin, Aziz Nesin, Nazım Hikmet, Kerime Nadir, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri. Bir de unutmayalım ki, her milletin kültürü altında folklor yatar. Onun için daha genç yaşta halk yaratıcılığına gereken önemi verip değerlendirmeliyiz. 

Söyleşi: Resmiye MÜMÜN 

4 Ağustos 2010, Kırcaali Haber Gazetesi   

5 Ağustos 2010, Kırcaali Haber Gazetesi sitesi 

 

Няма коментари:

Публикуване на коментар