-Sayın Kamber, güzel tablolarınız nasıl meydana geliyor? Biraz püf noktalarından
bahseder misiniz?
-Her yeni bir günle yeni yeni tablolar canlanıyor kafamda ve onları çizmek için daha uygun bir zamanın gelmesini bekliyorum. Hiçbir zaman tuvalin önüne şu tabloyu çizeceğim diye oturmuyorum. Duygularımın peşinden gidiyorum, onlar beni nereye götürürse oralarda dolaşıyorum. Resimlerimi daima müzik eşliğinde çiziyorum. Çalganın dışında her türlü müziği severim. Çünkü çalgayı yozlaşmış müzik olarak görüyorum, yani sanatsal değeri yok. Çizdiğim tablolarda karakterliği, ruhu ve duyguyu yakalamaya çalışıyorum. Aynı zamanda şiir okumayı çok severim. Zaten şiir, müzik ve resim kardeş sayılırlar ve birbirlerini besler. Resim anlatılmaz, yorumlanmaz. Resim hissedilir ve eğer duygu yüklüyse seyirciye pozitif enerji verir.
-Ana konu olarak Rodoplar’ı ve insanını işliyorsunuz.
Özellikle Rodop kadınına önem veriyorsunuz. Neden?
-Rodop
kadını bizim anamızdır, bacımızdır, kızkardeşimizdir ve eşimizdir. Rodoplar’ın
güzelliği de içimizden eksik olmayan yüce bir güzelliktir. Rodop insanıyla dağlarının
arasında hiçbir zaman kopmayan çok uyumlu bir bağ vardır.
-Bir milletin ileri gitmesi için sanat ruhlu
kişilere büyük röl düşüyor. Oysa birçok sanatçının eserlerinden toplumun hiç
haberi yok. Siz ne düşünüyorsunuz?
-Sanatçı
toplumun önünde yürüyen bir kişi olarak
-Genç yeteneklere sizin gibi
başarılı olmaları için neler tavsiye edeceksiniz?
-Üstün başarılara sahip olmak için sadece Allah’tan verilen kabiliyet yeterli değildir. Genç yeteneklerin resim ve ressamlar hakkında bol bol kitap okumalarını tavsiye ederim. Eski ressamların tablolarıyla tanışmak için de çok sergi gezsinler. Fakat en önemlisi yorulmadan çalışmalarıdır. Zamana ayak uydurmaları için de yenilikleri takip etmeleri şart.
-Okuyucularımıza birşey söylemek ister misiniz?
-Zaman okuyucularına dileğim, insan olarak hiçbir zaman kardeşliğimizi, dostluğumuzu, iyiliğimizi ve güzelliğimizi kaybetmeyelim. Onlarla hayatta beraber yürüyelim ve aynı güzellikleri evlâdlarımıza aktaralım. Doğa ve çevre güzelliklerini koruyalım. Türk olarak da dinimize, dilimize ve kültürümüze daima sahip çıkalım ve gelecek nesillere aşılayalım.
Söyleşi: Resmiye MÜMÜN
4-10 Ekim
2010, Zaman Bulgaristan Gazetesi-Sofya
Няма коментари:
Публикуване на коментар