събота, 25 ноември 2023 г.

Кarikatürist Burhaneddin Ardagil: Benim Derdim Dünya




Resmiye MÜMÜN Kırcaali

Dünyaca ünlü karikatürist Burhaneddin Ardagil’in eserleri Sofya’da sergilendi. Kırcaali doğumlu olan Ardagil, 70 parçadan oluşan iki sergisindeki eserleri Kırcaali’ye bağışladı. 50’nin üzerinde dünya ödülü bulunan ressamın amacı dünyayı korumaktır. 

-Sayın Ardagil Kırcali’ye iki sergi bağışladınız. Sizi bu girişime iten nedir?   

-Kırcali’de üç karikatür sergi açtım, bu dördüncüsü. 70 eserden oluşan iki sergimi Kırcali’ye bağışladım. Çünkü ben Kırcali doğumluyum ve her zaman bu şehre bağlı kalacağım. Ömrümün yarısı zaten burada geçti. Uzun yıllar hastanenin, Hijyen-Epidemiyolojik İnceleme Kurumu’nun, Spor TOTO’nun ressamlığını yaptım. Ondan önce futbolcuydum, Kırcali ARDA takımında oynadım, burada Burhanedin Faikov olarak ünlüyümdür. Nov Jivot Gazetesi’nde devamlı siyah-beyaz karikatürlerim çıkıyordu. 

 - Resimlerinizde hangi konuları işliyorsunuz? 

-Daha çok yağlıboyayla portre çiziyorum, peyzaj, grafik eserler, yani resim sanatının her tarzında çalışmalarım var. Fakat onlar dünya üzerinde dağılı olduğu için bir araya getirmem zor bir iş. Ben dünya karikatürcülerinin arasına girmiş bulunuyorum ve o bakımdan Kırcaali’ye karikatürler hediye ettim. İnsanlara iyi bir yön vermek için neredeyse her konuyu ele almışımdır. Kırcali’deki ilk sergimde doğayla ilgili  resim serim vardı. Benim en çok ilgilendiğim konu da bu. Yani doğayı ne hale getirdik-ne havamız aynı, ne suyumuz. Yeşilimiz  değişti, gökyüzü bile eski maviliğini kaybetmiş durumda. Ve asıl soru-onu nasıl kurtarabiliriz. İkinci sergim daha çok umum konularda resimler içeriyordu. Üçüncüsü de daha çok politik portrelerden ibaretti.

Dünyada açlık var, hastalıklar var, uyuşturucu olayları, yoksulluk... Bunları da ele alırım. Davet edildiğim festivallere ve müsabakalara katılırım. 50’den fazla ödülüm var. Türk karikatürünü temsil ettiğim için ayrı bir gurur duyuyorum. Türk karikatürü dünyada çok makbul bir yerde. Yani her yarışmada mutlaka bir Türk ödül alır. Anılmış Turk karikatürcülerden başka Avrupa ve Asya karikatürcülerinin arasında da bulunuyorum. 

-Airbrush denilen yöntemle çalışan dünyada dört ressamdan birisiniz. Onu nasıl öğrendiniz, anlatır mısınız? 

-Her teknikle çalışırım, kara kalem, yağlıboya, suluboya, her teknik bir arada vs. Fakat benim çok özel bir tekniğim var, onu  çizgi film stüdyosunda öğrendim. Onunla da ün yaptım. Yani sıkıştırılmış havayla boyayı püskürtmek. Havayı sıklaştırmak için özel makinam var, onun tabancasının ağzına hafif basıyorum ve hortumdan püskürtülen boyanın rengi açılarına göre değişiyor. Aslında zor bir teknik, siyah-beyazla günde 10 eser yapıyorum, bununla ise bir tane. Ama yapılan eser de çok güzel oluyor- renkleri çok canlı. Ben doğanın güzelliklerini vermek için açık, canlı tonları kullanırım, hiç bir zaman çamur boya yapmam. Benim renklerim hep iç açıcıdır ve onlara bakan kişi içimi anlayabilir. 

Türkiye’ye gidince neler yaptınız?  

-İstanbul’a gidince çizgi fılm stüdyosunda iki bucuk sene çalıştım. Sonra  bir gazetenin renklendirme bölümüne girdim. Oradan ayrılıp bir resim ajansında yaklaşık iki sene çalıştım ve sekız çocuk kitabını resimlendirdim. Oradan ayrılınca kendi kendime çalışmaya başladım ve eserlerim birçok ülkelerde oldukça yüksek fiyata satıldı. Fakat zaman zaman kızımın okuması için ne bulduysam çalıştım. 50’nin üzerinde dünya ödülüm var. 

-Resimleriniz ile vermek istediğiniz mesaj var mı? 

-Benim amacım dünyayı korumak. Çünkü böyle devam edersek bir gün bu güzelim dünya bize zehir olacak. Zaten de olmak üzere. Bihassa tekniğın, teknolojinin bu kadar çok geliştiği dönemde barış olmazsa her şey yerle bir olur. 

1-7 Kasım 2010, Zaman Bulgaristan Gazetesi-Sofya

 

Няма коментари:

Публикуване на коментар