сряда, 14 февруари 2024 г.

Şabanali Ahmed: İstinaf Mahkemesi’nin kararı bize hayırlı bir haftada geldi




Dün Sofya İstinaf Mahkemesi kararıyla aylardır gündemi meşgul eden Başmüftülük sorununa son verildi. Nihai ve temyiz edilemez karara göre, 12 Şubatta Sofya'da düzenlenen Olağanüstü Ulusal Müslüman Konferansında yeniden seçilen Bulgaristan Müslüman Dini yönetimi sicile geçirilmiştir. Böylece Başmüftü olarak Mustafa Aliş Hacı ve Bulgaristan Müslümanları Yüksek İslam Şura Başkanı Şabanali Ahmed kanunen tanınmışlardır. Konuyla ilgili soruları Şabanali Ahmed cevapladı.

-Sayın Ahmet, Sofya İstinaf Mahkemesinin aldığı kararını nasıl değerlendireceksiniz?

-Öncelikle Bulgaristan Müslümanlarına bu kararın hayırlı olmasını temenni ediyorum. Dediğiniz gibi, 20 Nisan'da Bulgaristan İstinaf Mahkemesi 12 Şubat 2011 tarihli konferansla ilgili kararını açıkladı ve konferansın yasal olduğunu, hukuki zemini olduğunu ve tescil edilmesi gerektiğini açıklayarak, Sofya Şehir Mahkemesi'nin bir an önce kayıtlarına geçirilmesini istedi. Şimdi bu kararı değerlendirirken tam bir seneyi değerlendirmek lazım aslında. Bildiğiniz üzere 12 Mayıs 2010 tarihinden beri Bulgaristan'daki Müslümanlar çok ciddi sıkıntılara maruz kaldılar, had safhada sorunlar yaşadılar. 12 Mayıs'tan beri var olan bir düzen altüst oldu. Bulgaristan Müslümanlarını kimin temsil ettiği neredeyse şüphe altına girdi. Ve bu sıkıntılardan çıkmak için son olarak da 29 Kasım 2010’da Bulgaristan Başmüftülüğünün merkez binasının mühürlenmesi Müslümanları yeniden konferansa gitmelerine sevk etti. Bu çerçevede de 8 Aralık 2010 tarihli Şura oturumunda alınan kararla 12 Şubat'ta kongre yapılması kararlaştırıldı. Bununla beraber Bulgaristan'da bulunan encümenliklerden toplanılan 4 000 imzayla bu kongrenin bir an önce yapılması desteklendi. Bundan önce de 215 000 imza toplanarak bu problemin çözülmesi istenilmişti. Bütün bunlar göz önünde bulundurularak, 12 Şubat'ta biz bir konferans gerçekleştirdik ve orada oy birliğiyle Başmüftü, Yüksek İslam Şura Başkanı ve Şura üyeleri seçildi ve aynı anda tüzük değişikliği yapıldı. Konferansta alınan kararlardan sonra, biz Sofya Şehir Mahkemesine rutin prosedür olarak kayıt için başvurduk. Ama bir hafta, on gün içerisinde, Sofya Şehir Mahkemesi bize konferansın yasal olmadığı gerekçesiyle kararın bizzat Gencev tarafından, yani 1996 Şurası tarafından alınması gerektiğini söyleyerek reddetti. Ancak biz hep şunu söyledik, "96 Şurası şu an karar alabilecek pozisyonda değil. 96 Şurasından var olan mevcut üyelerin birçoğu vefat etmiş. Haliyle tüzüklerine göre Şura oturumu gerçekleştirememekteler. Onun için de biz, 96 yönetimini de 12 Şubat'ta yapılacak olan konferansa davet edelim ve adaylıklarını koysunlar, oylamada kim kazanırsa karşı taraf veya bütün Müslümanlar saygı duysunlar, devlet de bu kararları tanısın dedik. Maalesef, onlardan dört üyeden başka gelen olmadı. Bu gibi konferanslara Nedim Gencev zaten hiçbir zaman katılmamıştır. Onun için biz yaptığımız konferansı Sofya Şehir Mahkemesi reddedince İstinaf Mahkemesine temyize götürdük. Ve Mahkeme de bu gerekçeleri göz önünde bulundurarak, var olan imzaları ve 8 Aralık 2010 tarihinde alınan Şura kararını ve buna ilaveten 96 Şurasının hem 5 senelik olan dönemlerinin sona erdiğini ve karar alma durumlarının olmadığını göz önünde bulundurarak, son konferansı tescil etti, yürürlüğe soktu. Bu karar bizim için hakikaten önemli bir tarih ve gelişme. Bütün Müslümanlar muhtemelen rahat bir nefes alacaklar. Çünkü sonunda hak yerini buldu. Temenni ediyoruz ki, bu karar bütün Bulgaristan Müslümanlarına ve dünyadaki İslam alemine hayırlı olur.

-İstinaf Mahkemesi'nin kararı temyiz edilemez değil mi?

-Evet, bu karar temyize açık değil, kesin bir karar ve temyiz edilemez. En azından şu aşamada tescille ilgili uğraşacak sıkıntımız kalmadı. En kısa zamanda da kararla ilgili resmi yazışmaları tamamlayarak, görevimize başlamayı düşünüyoruz.

-Bulgaristan Müslümanlarının tarihinde belki de ilk kez Başmüftülük binası mühürlendi. Binanın kapıları ne zaman açılacak?

-Dediğim gibi zaten bizi konferansa götüren mesele Başmüftülüğün merkez binasının 29 Kasım 2010 tarihinde mühürlenmesi olmuştu. Bundan sonra acilenn bir konferans yapmamız gerekti. Çünkü bu bina böyle mahzun kalamazdı. Yıllardır bu bina Bulgaristan Müslümanlarının merkez kalesi olarak değerlendirilen, önem taşıyan, oradan Bulgaristan Müslümanlarının dini hakları savunulan veya dini ibadetlerine yön verilen, idare edilen pozisyondadır. Belki de Bulgaristan tarihinde Başmüftülük faaliyete geçeli böyle olay ilk defa olmuştur. Bu akıla gelmeyen olay herkesi çok üzdü. Başmüftülük binasına girişimizin en kısa zamanda olmasını düşünüyoruz. Sofya Şehir Mahkemesinden kaydımızı alır alamaz, ilk işimiz Bulgaristan'daki Başmüftülüğün merkez binasına girmek olacak. Bütün kış kapalı olduğundan içerde muhtemelen biraz hasar olmuş olacak. Kısa bir tamirattan sonra kısa bir zamanda yeniden işlerimize devam etmek niyetindeyiz.

-Bu arada, son aylarda bazı
bölge müftülüklerini Albay Nedim Gencev'in adamları zorla ele geçirmişti. Bununla ilgili ne yönde işlemleriniz olacak?

-Ele geçirilen sadece Filibe'deki Müftülük binasıdır. Maalesef bizim, elden kaçırdığımız, bir şekilde destek bulamadığımız, oradaki çevresiyle de biraz da siyasi güçle diyelim, Encümenlik ve Müftülük olarak da kaybetmiştik. Diğer birkaç yerde de kaybettiğimiz encümenlikler oldu. Vidin ve Rusçuk'ta da hafif problem yaşandı. Ama bütün hepsi bilinen durumdalar. İlk olarak biz, yeni encümenliklerimizi, 2011 konferansındaki kabul edilen tüzüğe göre, tescil edip, resmi olarak kargaşaya sebep vermeden devlet makamlarının  yardımıyla makamlarımıza girip çalışmalarımıza devam edeceğiz.

-Artık yasal bir yönetim olarak
gelecekte hedefleriniz nedir?

-Rutin olarak bildiğiniz üzere biz, bir senedir boğuşsak da, birçok işimizi bırakmadık. Hatta İstinaf Mahkemesinin kararı, bize hayırlı bir haftada geldi. Bu hafta Bulgaristan'da Kutlu Doğum Haftası olarak ilan edildi ve kutlanıyor. Biz etkinliklerdeyken bu hayırlı haberi öğrendik. Bu da bize bu hayırlı haftanın ikramı oldu diyebiliriz. Ama yasal olarak dediğiniz gibi bizim şimdi ilk yapacağımız iş, normal resmiyetimizi kazandıktan sonra bölge müftülerini tayin etmemiz olacak. Tüzüğe göre bu yetki Şuranın ve Şuraya verilen adaylıklar çerçevesinde bölge müftüleri atanacak. O bölge müftülerinin de malum yerleşim yerlerinde görevlerine başlayabilmeleri için gereken zemin sağlanacak. Bununla beraber artık o bölge müftülükleri ve Başmüftülük, rutin olarak yaptığı Kuran kursları, seminerler, diğer bütün çalışmalar, vakıf mallarının hepsi baştan sona gözden geçirilecek, çünkü elimizde ne var, ne yok, bir senedir satılan var mı, onların hiç birisini çok net olarak bilmiyoruz. O tablo bir kere çıkarılacak ve bundan sonra eldeki, avuçtakiyle bütün çalışmalara hızla devam edilecek.

- Biliyorsunuz Kırcaali Haber gazetesi olarak
Başmüftülüğün tüm problemlerini, tüm gelişmeleri biz anında dünyada yaşayan soydaşlarımıza, kardeşlerimize duyurmaya çalıştık. Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?

-Kırcaali Haber bizim için önemli bir site ve bununla beraber bir gazete, çünkü hem internet sitesi olarak, hem gazete olarak Bulgaristan'da hizmet veren değerli bir haber ajansı. Demek istediğimiz şu, dün belki de birçok insan ilk olarak özellikle yurt dışındakilerin veya yurt içindekilerin birçoğu, Kırcaali Haber'den bu haberi duymuş oldular, Başmüftülüğün davasının kazanmasını öğrenmiş oldular. Bizim temennimiz, bu doğrultuda Kırcaali Haber Gazetesi hızla ve doğru haber yaparak devam etmesi, okuyucularına ulaşması ve kendilerine başarılar diliyoruz.

Söyleşi: Resmiye MÜMÜN

22 Nisan 2011, Kırcaali Haber Gazetesi Sitesi

4 Mayıs 2011, Kırcaali Haber Gazetesi

Няма коментари:

Публикуване на коментар