Dün Sofya İstinaf Mahkemesi kararıyla aylardır gündemi meşgul eden Başmüftülük sorununa son verildi. Nihai ve temyiz edilemez karara göre, 12 Şubatta Sofya'da düzenlenen Olağanüstü Ulusal Müslüman Konferansı’nda yeniden seçilen Bulgaristan Müslüman Dini yönetimi sicile geçirilmiştir. Böylece Başmüftü olarak Mustafa Aliş Hacı ve Bulgaristan Müslümanları Yüksek İslam Şura Başkanı Şabanali Ahmed kanunen tanınmışlardır. Konuyla ilgili soruları Şabanali Ahmed cevapladı.
-Sayın Ahmet, Sofya İstinaf Mahkemesi’nin aldığı kararını nasıl değerlendireceksiniz?
-Öncelikle Bulgaristan Müslümanları’na
bu kararın hayırlı olmasını temenni ediyorum. Dediğiniz gibi, 20 Nisan'da Bulgaristan
İstinaf Mahkemesi 12 Şubat 2011 tarihli konferansla ilgili kararını açıkladı ve
konferansın yasal olduğunu, hukuki zemini olduğunu ve tescil edilmesi
gerektiğini açıklayarak, Sofya Şehir Mahkemesi'nin bir an önce kayıtlarına
geçirilmesini istedi. Şimdi bu kararı değerlendirirken tam bir seneyi
değerlendirmek lazım aslında. Bildiğiniz üzere 12
Mayıs 2010 tarihinden beri Bulgaristan'daki Müslümanlar çok ciddi sıkıntılara
maruz kaldılar, had safhada
sorunlar yaşadılar. 12 Mayıs'tan beri var olan bir düzen altüst oldu.
Bulgaristan Müslümanları’nı
kimin temsil ettiği neredeyse şüphe altına girdi. Ve bu sıkıntılardan çıkmak
için son olarak da 29 Kasım 2010’da
Bulgaristan Başmüftülüğünün merkez binasının mühürlenmesi Müslümanları yeniden konferansa
gitmelerine sevk
etti. Bu çerçevede de 8 Aralık 2010 tarihli Şura oturumunda alınan kararla 12
Şubat'ta kongre yapılması kararlaştırıldı. Bununla beraber Bulgaristan'da
bulunan encümenliklerden toplanılan 4 000 imzayla bu kongrenin bir an önce yapılması desteklendi. Bundan önce
de 215 000 imza toplanarak bu problemin çözülmesi istenilmişti. Bütün bunlar
göz önünde bulundurularak, 12 Şubat'ta biz bir konferans gerçekleştirdik ve
orada oy birliğiyle Başmüftü, Yüksek İslam Şura Başkanı ve Şura üyeleri seçildi
ve aynı anda tüzük değişikliği yapıldı. Konferansta alınan kararlardan sonra,
biz Sofya Şehir Mahkemesi’ne
rutin prosedür olarak kayıt için başvurduk. Ama bir hafta, on gün içerisinde,
Sofya Şehir Mahkemesi bize konferansın yasal
olmadığı gerekçesiyle kararın bizzat Gencev tarafından, yani 1996 Şurası
tarafından alınması gerektiğini söyleyerek reddetti. Ancak biz hep şunu
söyledik, "96 Şurası şu an karar
alabilecek pozisyonda değil. 96 Şurası’ndan
var olan mevcut üyelerin birçoğu vefat etmiş. Haliyle tüzüklerine göre Şura
oturumu gerçekleştirememekteler. Onun için de biz, 96 yönetimini de 12 Şubat'ta
yapılacak olan konferansa davet edelim ve adaylıklarını koysunlar, oylamada kim
kazanırsa karşı taraf veya bütün Müslümanlar saygı duysunlar, devlet de bu
kararları tanısın dedik. Maalesef, onlardan
dört üyeden başka gelen olmadı. Bu gibi konferanslara Nedim Gencev zaten hiçbir
zaman katılmamıştır. Onun için biz yaptığımız konferansı Sofya Şehir Mahkemesi
reddedince İstinaf Mahkemesi’ne
temyize götürdük. Ve Mahkeme de bu
gerekçeleri göz önünde bulundurarak, var olan imzaları ve 8 Aralık 2010
tarihinde alınan Şura kararını ve buna ilaveten 96 Şurasının hem 5 senelik olan
dönemlerinin sona erdiğini ve karar alma durumlarının olmadığını göz önünde
bulundurarak, son konferansı tescil etti, yürürlüğe soktu. Bu karar bizim için
hakikaten önemli bir tarih ve gelişme. Bütün Müslümanlar muhtemelen rahat bir
nefes alacaklar. Çünkü sonunda hak yerini
buldu. Temenni ediyoruz ki, bu karar bütün Bulgaristan Müslümanları’na ve dünyadaki İslam alemine hayırlı
olur.
-İstinaf Mahkemesi'nin kararı temyiz edilemez değil mi?
-Evet, bu karar temyize açık değil, kesin bir karar ve temyiz edilemez. En
azından şu aşamada tescille ilgili uğraşacak sıkıntımız kalmadı. En kısa zamanda
da kararla ilgili resmi yazışmaları tamamlayarak, görevimize başlamayı
düşünüyoruz.
-Bulgaristan Müslümanlarının tarihinde belki de ilk kez Başmüftülük binası
mühürlendi. Binanın kapıları ne zaman açılacak?
-Dediğim gibi zaten bizi konferansa götüren mesele Başmüftülüğün merkez binasının 29 Kasım 2010 tarihinde
mühürlenmesi olmuştu. Bundan sonra acilenn bir konferans yapmamız gerekti.
Çünkü bu bina böyle mahzun kalamazdı. Yıllardır bu bina Bulgaristan
Müslümanları’nın
merkez kalesi olarak değerlendirilen, önem taşıyan, oradan Bulgaristan
Müslümanları’nın
dini hakları savunulan veya dini ibadetlerine yön verilen, idare edilen
pozisyondadır. Belki de Bulgaristan tarihinde Başmüftülük faaliyete geçeli
böyle olay ilk defa olmuştur. Bu akıla gelmeyen olay herkesi çok üzdü.
Başmüftülük binasına girişimizin en kısa zamanda olmasını düşünüyoruz. Sofya
Şehir Mahkemesi’nden
kaydımızı alır alamaz, ilk işimiz Bulgaristan'daki Başmüftülüğün merkez
binasına girmek olacak.
Bütün kış kapalı olduğundan içerde muhtemelen biraz hasar olmuş olacak. Kısa
bir tamirattan sonra kısa bir zamanda yeniden işlerimize devam etmek niyetindeyiz.
-Bu arada, son aylarda bazı bölge müftülüklerini Albay Nedim Gencev'in adamları zorla ele
geçirmişti. Bununla ilgili ne yönde işlemleriniz olacak?
-Ele geçirilen sadece Filibe'deki Müftülük binasıdır. Maalesef bizim, elden
kaçırdığımız, bir şekilde destek bulamadığımız, oradaki
çevresiyle de biraz da siyasi güçle diyelim, Encümenlik ve Müftülük olarak da
kaybetmiştik. Diğer birkaç yerde de kaybettiğimiz encümenlikler oldu. Vidin ve
Rusçuk'ta da hafif problem yaşandı. Ama bütün hepsi bilinen durumdalar. İlk
olarak biz, yeni encümenliklerimizi, 2011 konferansındaki kabul edilen tüzüğe
göre, tescil edip, resmi olarak kargaşaya
sebep vermeden devlet makamlarının yardımıyla makamlarımıza girip çalışmalarımıza
devam edeceğiz.
-Artık yasal bir yönetim olarak gelecekte
hedefleriniz nedir?
-Rutin olarak bildiğiniz üzere biz, bir
senedir boğuşsak da, birçok işimizi bırakmadık. Hatta İstinaf Mahkemesi’nin kararı, bize hayırlı bir haftada
geldi. Bu hafta Bulgaristan'da Kutlu Doğum Haftası olarak ilan edildi ve
kutlanıyor. Biz etkinliklerdeyken bu hayırlı haberi öğrendik. Bu da bize bu
hayırlı haftanın ikramı oldu diyebiliriz. Ama yasal olarak dediğiniz gibi bizim şimdi ilk yapacağımız iş, normal
resmiyetimizi kazandıktan sonra bölge
müftülerini tayin etmemiz olacak. Tüzüğe
göre bu yetki Şura’nın
ve Şura’ya
verilen adaylıklar çerçevesinde bölge
müftüleri atanacak. O bölge müftülerinin de malum yerleşim yerlerinde
görevlerine başlayabilmeleri için gereken zemin sağlanacak. Bununla beraber
artık o bölge
müftülükleri ve Başmüftülük, rutin olarak
yaptığı Kuran kursları, seminerler, diğer bütün çalışmalar, vakıf mallarının
hepsi baştan sona gözden geçirilecek, çünkü elimizde ne var, ne yok, bir
senedir satılan var mı, onların hiç birisini
çok net olarak bilmiyoruz. O tablo bir kere çıkarılacak ve bundan sonra eldeki,
avuçtakiyle bütün çalışmalara hızla devam edilecek.
- Biliyorsunuz Kırcaali Haber gazetesi olarak Başmüftülüğün tüm problemlerini, tüm
gelişmeleri biz anında dünyada yaşayan soydaşlarımıza, kardeşlerimize duyurmaya
çalıştık. Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?
-Kırcaali
Haber bizim için önemli bir site ve bununla beraber bir gazete, çünkü hem
internet sitesi olarak, hem gazete olarak Bulgaristan'da hizmet veren değerli
bir haber ajansı. Demek istediğimiz şu, dün belki de birçok insan ilk olarak özellikle yurt dışındakilerin veya yurt
içindekilerin birçoğu, Kırcaali Haber'den bu haberi duymuş oldular, Başmüftülüğün davasının kazanmasını
öğrenmiş oldular. Bizim temennimiz, bu doğrultuda Kırcaali Haber Gazetesi hızla ve doğru haber yaparak devam
etmesi, okuyucularına ulaşması ve kendilerine başarılar diliyoruz.
Söyleşi: Resmiye MÜMÜN
22 Nisan 2011, Kırcaali Haber Gazetesi Sitesi
4 Mayıs 2011,
Kırcaali Haber Gazetesi
Няма коментари:
Публикуване на коментар